Bir Köpek Bir Kedi

Bir Köpek Bir Kedi: Toprak ve Kız, hikayemin kahramanları. Hayatımızı bir kez daha küçülme yönünde değiştirme kararı alıp; tası tarağı toplayıp yeni bir maceraya atladık. Değişimin, evrilmenin zamanı gelmişti. Bir çok eşya yeni sahiplerine kavuştu. Tek tek elden geçirdik eğer bir iki aydır bırakın kullanmayı, varlığını bile unuttuğumuz ne varsa gerçekten faydalanabilecek olanlara gittiler. Neyse, bu ayrı bir yazının konusu. Biz dönelim asıl konumuza.

Toprak’ta bizimle beraber mekan değiştirdi haliyle. Yeni yere gelince biraz şaşırdı, kokladı, kokladı, daha çok kokladı, hala koklamaya devam ediyor. Sakin köy bir demirci Ömer Abi’nin köpeği var, bir de bizim marangoz Ali’nin kangal. Hal böyle olunca sabahları beraber yürüyüş yapıyoruz. Keyfi yerinde. Toprak’ın hayatındaki en büyük değişiklik ise Kız oldu. Karşı komşumuza sığınan iki yavru kediden birisi. Erkek olan Oğlan kayboldu. Kız kaldı bizle. Mama arzısı. Mamanın kutusunu gördüğü an bilinç kaybı yaşıyor nasıl deliler gibi saldırıyor mamaya. Üstelik de her öğün aynı mamaya.

Toprak ve Kız’ın günde iki kere, her gün yedikleri aynı mamaya Matrix’de Cypher’ın biftek repliği heyecanıyla saldırıyorlar. Üst üste iki öğün aynı yemeği görünce burun kıvıran bizler gibi değiller. Yemek sonrası türlü numaralar kendilerince teşekkür etme çabaları. Birinin karbüratör gır gır ötmeye başlar. Öbürü karnını açar. Ve bu sahne her gün aynı heyecanla yinelenir. Sabah yemek öncesi günün en eğlenceli ritüeli yürüyüş. Yürümek üzerine onlarca kitap yazılan, söz söylenen fiil. Yeryüzünde sadece insanın sürdürülebilir şekilde iki ayak üzerinde yapabildiği eylem. Sabah yürüyüşlerimiz çok eğlenceli çünkü hep beraber düşüyoruz yola. 

Feyzal, ben, Toprak, Kız. 

Bir Köpek Bir Kedi’nin seyir defteri de böyle başladı, instagramdaki hesabımda her gün yürüyüşümüzden bir kare paylaşmaya başladım. Köpek ve kedi, arkadaş olmanın ötesinde yürüyüşe beraber çıkıyorlar. Köydeki yürüyüş rotamızı beraber yapıyorlar. Hani şu ‘kedi köpek gibi didişmeyin’ diye annelerimizin sıkça kullandığı cümledeki köpek ve kedi. Bir kere daha bizi haksız çıkartan doğa. Ve koyun koyuna yatan, yemeklerini paylaşan, beraber dolaşan köpek ve kedi. Ön yargısız, ötekileştirmeden, ayrıştırmadan geldiği gibi kabullendiler birbirlerini. Ve can dostu oldular. Kız’ın tırnaklarını saklayıp Toprak’ın yüzünü avucunun içine alıp sevmesini görmelisiniz.

Paşa’nın bilgeliği, sakinliği Toprak’a geçti sanki.

Sakince akıyor hayatın içinde. Ve yine biz eğitimde. Toprak ve Kız’ın, kedi ve köpeğin aşk dolu ritmi bizi eğiten bu sefer. Ön yargılarımız, din, dil, ırk, kılık kıyafet, sosyal statü, ünvan, cinsel tercih, renk, o, bu bir sürü etiket cebimizde ilişkilerimizi bu etiketlerle belirliyoruz. İnsan zeka olarak çok ilerde peki ya duygusal zekamız, hayatın akışına kapılamayaşımız, eşyalarla hayatı anlamlandırma çabamız. Varolma telaşımız. Bir dursak bir baksak Toprak ve Kız’a onlar da tıpkı bizler gibi varlar. Fark onlar varolduklarının farkındalar ve her anı dolu dolu yaşamaya çalışıyorlar. Bizler var olduğumuzun farkında değiliz, var olmak için debelenip duruyoruz. Daha büyük, daha çok, daha yeni, daha daha daha ve hep bir başka daha var olduğunun farkına varmadan tüketilen hayatlar.

Az önce bahçede sandalyede boya sonrası yorgunluğumu atarken, Kız kucağıma tırmanıp patisiyle sakalımı okşadı, Toprak kafasını dizime koydu, Feyzal bizi dolu dolu gülen gözlerle izledi. 

Yoruluyor muyuz? Evet.   

Canımız acıyor mu? Sıkça…

Değişim, gelişim biraz acı, biraz tuzlu ama probiyotik aynı zamanda, temizliyor, arındırıyor, güçlendiriyor, yaşatıyor. Deneyimleyerek ilerliyoruz.

Bir Köpek Bir Kedi maceralarımız devam ediyor, instagramda takipte kalın. İçinizde ön yargı hissettiğinizde, birisini derisinin rengine, cinsiyetine, inançlarına göre yargıladığınızı fark ettiğinizde bu fotoğraflara bakın, bakın ve adım atın. 

Bir insanı insan olduğu için sarın, dokunun. 

İyi yıllar… 

Tags: , , ,