Bir Pet Şişe Benzin Bir Varil

Bir Pet Şişe Benzin Bir Varil yeni bir şeyler yazsam dedim önce. Sonra daha önce yazılmışları bir taradım. Aynı konuya dair yazdığım dört makalem var. Konu şiddet. Sonuç ölüm. Bazen bir sokak hayvanına. Bazen rengi farklı olana. Bazen kadına. Çocuğa.

Aşağıdaki yazımın başlığı ‘Güçlüyüz Biz’ bugün sinirden damarlarımızı şişiren. Gideni getiremeyecek, yeni vakaların olmasını engelleyemeyecek olmanın çaresizliğiyle perişan. Tek bir şey var aklımda. Kararı verecek olan hakime seslenişim. Hayatınızdaki bir kadının üzerine son birkaç yudum suyu sakince içtikten sonra 16TL karşılığı aldığı benzinle yakmaya çalıştığını düşünün, karşınızda pırıl pırıl traşlı, jilet ütülü takımlı duranın. Sonra yetinmediğini ve bir bidon, fıçı adına ne derseniz yuvarlak bir bedenlik bir varile tıkıldığını düşünün sevdiğiniz canın. Son nefesini orada verdiğini. Ve şimdi tekrar karşınızda takım elbise içi kravatla pişmanım diyen yüze bir bakın.

Unutmayın ölen hepimizin ailesinden. Belki bir tesadüf oğlunuzla karşılaşacaklardı. İlk bakışta aşk olacaktı adı. Bir torun belki. Ya da kızınızla tanışacaklardı. Beraber yaşamaya başlayacaklardı. Kim bilir belki bir ihtimal evlenecekler ve bir çocuk evlat edineceklerdi. Tüm bu fotoğraf karelerindeki gülen yüzler birer ikişer silindiler sizin gözlerinizin önünde. Bir tek fotoğrafın haberi yok olan bitenden Mungan’ın dizelerinde söylediğine göre.

Yaşamlar sönmesin. Bir Pet Şişe Benzin Bir Varil yetmesin hayatı söndürmeye. Bir ceza kesilsin. Bir değil bin düşünsün eli kaldırmadan rezil yaratık.

Aşağıdaki makalenin tarihi 21.Temmuz.2011 tesadüf demek isterdim ama bence yaşananların sıklığından ve çokluğundan bugün de 21.Temmuz, yıl 2020…

Güçlüyüz Biz

Güçlüyüz.

Hem de çok güçlüyüz.

Kodumu oturturuz.

Karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyiz.

Konuşmayı beceremeyiz. Ezilir büzülürüz kendimizden güçlünün karşısında. Hırslanırız. Ses çıkaramayıp. En derininden yutkunuruz.

Sonra?

Sonra eve geliriz. Ya çorba soğuktur. Ya da erkeklik gururumuz kabarmıştır. Basarız tokadı.

Hele bir de terk edilmişsek!

Aklından bile geçireyim deme!

Tabancanın beyliği. Yumruğun en serti. Bıçağın Bursa malı olanı seni bekler. Mola vere vere keyfine vara vara döveriz. Erkeğiz ya ispatlarız böylece gücümüzü. İşi namusa bağlarız. Akan sular saygından durur. Kel Fatma tırsar kabarmaz şişen göğsümüzü görünce. Daha da gaza geliriz. Cam çerçeve indiririz. Yüksek perdeden bağırırız. Karşımızdaki kadının tüm aile fertlerini anarız.

Sonuç?

Bir kadın daha şiddete maruz kalır.

Ölen ölür sırada nasılsa daha çok var.

Çocuğumuz varsa son derece sağlıklı bir ortamda yetişmiş olurlar. Babalarının gücüne ilk elden şahit olurlar.

Toplumdaki silikliğimizi.

İtilmişliğimizi.

Ezilmişliğimizi.

Güçsüzlüğümüzü.

Böylece gölgelemiş oluruz. Güvenimiz tazelenir. Hükmederiz. Hükmedilmeye alışmışken. İlişki paylaşmaktır diyen kendini bilmezlere inat yumruklarımızı cömertçe harcarız.

İnsan görünümlü yaratıkların maharetleriyle dolu haberler, gazeteler. Kaçıncı yazışım bilmiyorum ama kadına şiddete hayır!

Azıcık insanlık!

Hiç bir şeyin hatırı yoksa altınızı pislettiğiniz günlerde sıkılmadan altınızı değiştiren, sağlıklı (!) gelişin diye sütüyle sizi besleyen kadının annenizin hatırına birazcık insan olun…

#kadınaşiddetehayır #şiddetehayır #pinargultekin

Tags: ,