Ben’e Yolculuk
Ben’e Yolculuk yayınlandı. Pandemi döneminin ikinci mahsulü olarak çevrimiçi kanallarda sipariş için yerini aldı. ‘Artırılmış Deneyim Çağı‘ gibi Sola Unitas‘tan yayınlanan ‘Ben’e Yolculuk’ çok içime sindi, gerçek anlamda oldu. Çok iyi oldu…
Ey Musalar, ey yüce ruh yardım edin bana, ey gördüklerini yazacak bellek,
soyluluğun şimdi kendini belli edecek.
Dante, İlahi Komedya Cehennem, İkinci Kanto
Kitabı eline alır almaz kokusunu içine çekenlerden misiniz?
Hele o koku insanın kendi yazdığı kitabın, ‘Ben’e (miyim, neyim, gibiyim) Yolculuk’un kokusuysa tarifsiz bir duygu yaşadığınız. Kitabımı elime alıp kokusunu dolu dolu çektim içime. Can Akgümüş’ün ‘Ben’e Yolculuk’ için çektiği karelerini izledim hayranlıkla. Şükrettim.
Tüm bu tsunaminin ortasında o koku, o tatmin duygusu, o olmuşluk şükür olarak çıktı dudaklarımdan. Benim çok içime sindi ‘Ben’e Yolculuk’. Paldır küldür okurken buldum kendimi. Umarım bu yolculuk size de dokunur, yakalar ve okurunu bulur. İçimden geldiğince, gelişine sözcüklere dökmeye çalştım yolculuğumu. Yazarken bazen gülümsedim, bazen sinirden köpürdüm, yaşadım anlayacağınız tüm duyguları. Bir altıma işemedim, zamanında yeterinden artık işediğim için, kitabı okurken anlarsınız konunun neden alta kaçırmaya geldiğini.
Azaltmayı öğrendim iyiden iyiye yazarken. Artık dönüşü yok okuyan herkes tanık oldu azalma çabama. Azın çok olduğuna. Büyürken küçülmek gerektiğini. Hem formülü hem çözümü Alis Harikalar Diyarı’nda da.
Yeni yıla girmeden, 25.Aralık’ta yeni yaşıma girerken kitabıma kavuştum. Peşi sıra yeni yıl geldi. Fotoğraftaki hoodie geldi. Üzerinde ‘Ben’e Yolculuk’un kapağı için çizdiğim otoportrem işli. Bu nasıl güzel bir hediyedir. Bakü’deki şahane insanların bana hediyesi. Uzun bir süre üzerimden çıkarmaya niyetim yok, sanırım bir iki tane yedek sipariş etsem iyi olacak malum koku riski var. Her neyse bu kadar laflamak yeter. Sıra yazının kahramanında ‘Ben’e Yolculuk’ sahne senin!
Dante’nin andığı Musalar el verdi, yolculuk hayat buldu.
Ve sonuç arka kapak metninde yazdığı gibi;
Elinizdeki kitabın kahramanı benim.
Romanların kahramanı olur, en azından benim okuduklarımda var. Hatta Jung’un arketiplerinden birisi kahraman. Star Wars’taki gibi bir dönüşüm hikâyesi ile kahramana evrilir miyim?
Bilmiyorum.
Şimdilik sadece sıfat olarak aldım. Kullandım. Egoya da gazı bastığıma göre kilometre yapmaya hazırım.
Sözcükler dizilin. Tümceler akın. Ve kişisel değişim öyküm başlasın!
Hayat müthiş, tek kelimeyle tarifsiz bir deneyim. Yazabildiğim ve anlatabildiğim sürece bu deneyimi paylaşmaya devam edeceğim. Ben’e Yolculuk’ta olduğu gibi. Bu becerimi kullanarak yazdıklarımı okuyanların, konuşmalarımı dinleyenlerin olabileceklerini düşündüklerinden daha fazlası olmaları için biraz bile olsa ilham verebilirsem, feyz alınırsam, yardım edebilirsem ve değişmelerine destek olabilirsem misyonumu yerine getirmekten mutlu, hayal etmenin ve hayallerine ulaşmanın tatminini yaşayarak yolculuğuma devam ediyor olacağım…
Özgür Baykut
Yazmak kaygısı taşımadan anlatmak arzusu duyan kalemleri ilk cümlesinden anlayabiliyorsunuz. Özgür Baykut da öyle… Samimiyetini ve cesaretini seviyorum. Sizinle kitap boyunca konuşacağını garanti ederim.
Buket Konur
Ait olmadığımız, daha önce içinde yaşamadığımız ve hiç ta- nıdık olmayan eşyalarla çevrili bir evde; bir yabancının mah- reminde gezinirken odadan odaya, her şey nasıl da hafif ve gizemli! Yeni tanıştığımız ve henüz alışıp benimsemediğimiz; ona henüz benzemediğimiz bir sevgili gibi ve ne kadar hoyrat ve zalim olabiliyor insan bu yabancılıkla.
Can Akgümüş
Otoportre
‘Ben’e Yolculuk’ kapağındaki Otoportremi yazarken ve çizerken zorda kalmadıkça kullanmadığım elimle, sol elimle ve gözlerim kapalı çizdim. Hayat tıpkı ‘Ben’e Yolculuk’ta olduğu gibi, bazen el yordamıyla gözlerim kapalı buldum yolumu ve bulduğum yol benim yolumdu. Otoportremi gözlerim kapalı sol elle çizme fikri tabi ki Feyzal’ın yaratıcı zekasının sonucu.
Tags: Ben'e Yolculuk, Buket Konur, Can Akgümüş, Özgür Baykut, Sola Unitas, Yeni Kitabım