#HerHaftaBinSayfa Onüçüncü Hafta

#HerHaftaBinSayfa onüçüncü hafta blogu yazan okuma da değil de yazmada tembellik hakkını kullandığı için #HerHaftaBinSayfa okusa da paylaşımı aynı verimlilikle yapamıyor. Görev haline dönüşüp eğlencesinin ve tadının kaçmasından korkuyor sanırım. O korku ister istemez ritmini bozuyor ve eli gitmez oluyor klavyenin tuşlarına. Nereden mi biliyorum, o tembel benim! Her ne kadar blogda aynı disiplinle paylaşıyor olmasam da hedeften bir sapma henüz yok. Arada #ArtırılmışDeneyimÇağı devam kitabımı yazmak için günlük okumalarım düşüyor olsa da; üç aşağı beş yukarı #HerHaftaBinSayfa okumaya devam.

 

Gelelim kitaplarımıza;

Hıristiyanlık tam yeryüzünden silinecekken yaptığı çıkışla ölüyü dirilttiğini düşündüğü için Martin Luther’den hiç hoşlanmayan Nietzsche onüçüncü haftada buluştular. İş Bankası Kültür Yayınlarının Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisinden iki kitap okudum. Birincisi ve Nietzsche’nin gıcık olduğu Martin Luther’in Doksan Beş Tez’i Latince aslından C. Cengiz Çevik yapmış çevirisini. Sunuş ve notlarla beraber kırk sayfayı biraz geçiyor. Günahların para karşılığı af edilip işin ticarete döküldüğü bir dönemde bir baş kaldırı metni. Alıntılamak istediklerim 43.tez Hristiyanlara, fakire yardım edenin veya ihtiyacı olana ödünç verenin, lütuf satın almaktan daha iyi bir amel işlediği öğretilmeli. Ve 86.tez Yine, “Niçin serveti, zengin Crassus’un servetinden daha büyük olan Papa, biricik Aziz Petrus Bazilikası’nı kendi parasıyla değil de, inançlı fakirlerin parasıyla inşa ediyor?” Luther’in doksan Beş Tez’ini okurken geçmiş yıllarda dinlediğim öyküler aklıma geldi, burada değil ama kitapta paylaşıyor olacağım.

#HerHaftaBinSayfa onüçüncü hafta ikinci kitabımız Nietzsche İnsan Nasıl Kendisi Olur Ecco Homo bir yeniden okuma. Nietzsche her okuyuşum da daha önce fark etmediğim yeni kapılar açıyor bana. Ecco Homo her okumamda yeni bir keşif sunuyor. Ön sözünde Bir kafa ne denli doğruya varabilir, dayanabilir, ne denli doğruyu göze alabilir? Benim için gitgide asıl değer ölçüsü bu oldu… diye konuya giriyor ve ardı ardına müthiş bölümler birdirini izliyor. Sakınmadan, yumuşatmak gibi bir yola sapmadan çakıyor insanın kafasına bilgilerini ve o zaman tekrar bu cümle geliyor aklınıza, sorguluyorsunuz kendinizi; ne kadarına dayanabilirsiniz ve ne kadarını göze alabilirsiniz? Sorgulama zamanı eğer hazırsanız Ecco Homo zamanıdır. 

Nietzsche ile “kafa ne denli doğruya varabilir?”

Sorusunu sorunca sıra #HerHaftaBinSayfa onüçüncü hafta üçüncü kitaba geldi. ODTÜ Yayıncılıktan Emek Akman çevirisiyle Antonio Damasio imzasını taşıyan Bilinçli Beynin Gelişimi Zihindeki Benlik. Beni zorlayan okumaları seviyorum, geliştiriyor, bir çok kapı açıyor. Değişimi tetikliyor. Damasio’nun üzerimdeki etkisi tam olarak bu oldu. Serebral korteks, hipotalamus, tektum… Çok beslendiğim bir okuma oldu toplam dizin hariç 361 sayfalık bir okuma oldu.

Sırada İş Bankası Kültür Yayınlarının Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisinden okuduğum ikinci kitap var. Seneca Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine – İnziva Üzerine Latince aslından C. Cengiz Çevik çevirisini yapmış. Yaklaşık altmış sayfalık bir şölen. Talih verdiği dışında hiç bir şey almaz insandan; erdemi o vermez, dolayısıyla geri alamaz (sy9). Ve ikinci alıntım Koşmadan ayağımı hareket ettirebilirim, ancak ayağımı hareket ettirmeden koşamam (sy13).

#HerHaftaBinSayfa onüçüncü hafta son kitabımız James C. Scott çok beslendiğim, sık sık alıntıladığım bir yazar, hoca ve düşün insanı. İngilizce’den çevirisini Ozan Karakaş’ın yaptığı Koç Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan Devlet Gibi Görmek Bazı Toplumsal Kalkınma Planlarının Başarısızlık Hikayeleri dizin hariç 414 sayfa. Dört kısımdan oluşuyor. Birinci kısım ‘Devletlerin Okunaklılık ve Basitleştirme Projeleri’ ikinci kısım ‘Dönüştürücü Vizyonlar’ üçüncü kısım ‘Kırsal Yerleşim ve Üretimin Toplum Mühendisliğine Tabi Tutulması’ özellikle bu kısımda yer alan kitabın sekizinci bölümü ‘Doğayı Ehlileştirmek: Okunaklı ve Basit Tarım’ müthişti. Dördüncü kısım ‘Kayıp Halka’ ve bu kısımdaki dokuzuncu bölüm ‘Sığ Basitleştirmeler ve Pratik Bilgi: Metis’ etkileyiciydi. Bol notla tamamladım, paylaşacak o kadar çok satır var ki karar veremedim o nedenle okumanızı ve kendi notlarınızla tamamlamanızı öneriyorum.

Böylece #HerHaftaBinSayfa onüçüncü hafta kitaplarını tamamlamış olduk. Bu arada üç hafta gerideyim sanırım yazma konusunda. Telaşsız yazmaya ve paylaşmaya devam edeceğim. Okuduğunuz, sorguladığınız ve değiştiğiniz güzel günler diliyorum. 

Tags: , , , , ,